Gülüyorum artık..
Sıkıntıdan, gülüyorum..
1 hafta önce demiştim “Nereye Kadar Böyle?” diye..
1 hafta geçti yine bu geçen 1 hafta aynıydı.
Güzeldi aslında, sona kadar..
Belki daha güzel olacaktı, bu döngü son bulacaktı ama yine olmadı.
Bakıyorum yine aynı ve gülüyorum bunları yazarken..
Olsun bu geçen sürede hafızalarda artık.
En azından yeni anılar olmuş oldu.
Belki sonrası yok, şimdiye bakıyoruz işte.
Şimdi yine 1 hafta öncesi gibi buradayım, yazıyorum.
Bazı şeyleri 1 hafta daha erteledik.
Sonu güzel olsun bazı şeyleri daha da erteleriz.
Ama bu amalar bitmiyor işte..
Bu şekilde de bitmeyecek.
Yardım mı lazım?
Hayır, kim neye yardım edebilir ki?
Olması gerekenler ya da olacaklar olsa aslında o yeterli.
Kendiliğinden olsa ya, illa biz mi bir şey yapmak lazım?
Bu soruları kime soruyorsam..
Sorsan ne fayda cevap yok zaten.
Aslında sormam gerekiyor ama burada değil, sorulması gereken kişiye sormak lazım.
Ama onu da yapamıyoruz işte.
Sonra burada geliyor, böyle boş boş boş boş yazıyoruz.
İlerisi için bunlarda bir iz işte.
Bu zamana kadar çok iz bıraktık, her yere ama ne oldu.
Kalıyor öyle işte.
Bu da mı kalır bilmem artık.
Belki sonra bakınca, güzel gelir.
Belki de gelmez.
Görürsek o zamanları düşünürüz.
Şarkı da arkada çalıyor.
“Güç Para Zıvana”
Saçma bir yerde denk geldi, şimdi de niyeyse aldım repeat devam ediyor.
Anlam yüklemedim, öyle anlamsızca çalıyor.
Müzik güzel işte, dinleniyor, çalıyor sonuçta.
Saat olmuş 01:28.
Günlerde aynı işte böyle, düşündükçe, yazdıkça daha da sıkıyor içini insanın.
Uzatmayalım o zaman, aslında sebepsiz bir şeyler yazmak istiyorum.
Devam etsin istiyorum, çünkü bıraktığımda ne yapacağım bilmiyorum, en azından yapmak istediğim bir şeyi yapmayacağıma eminim.
Bu yüzden de böyle devam etsin istiyorum.
Gerçi nereye kadar gidecek?
Bu kadar sıkıntı değer mi?
Hiçbir şey için?
Herhangi bir şey için?
Elinde değil insanın işte.
Cut.