Yapılacaklar, yapılacak şeyler var.
Hem de çok. Başlamalı en hızlısından.
Durmak can sıkıyor, bu sözler hep tekrar ediyor.
Tam geliyor istek, his.. Sonra bilmediğin bir şey sanki engel oluyor.
Bu engelleri aşmak lazım. Artık dayanmak zor.
Her an kayıp, en azından öyle geliyor.
Boş geçen her an sıkıntı.
İşlevsel olmak lazım.
Gerçi boştan öte düşünme ile geçiyor.
Ama sadece düşünmek yetmez, düşünceler işlenmeli.
Bildiklerin sen de kalırsa ne anlamı kalır diğerleri için?
Nerden bilebilirler seni, düşüncelerini, yapabileceklerini, yaptıklarını?
O yüzden yapıp, göstermelisin.
Sen yapmazsan başkası hep bir şeyler yapıyor olacaktır.
O başkaları ise bilmeden yaparlar, ne yaptıkları da belli değildir.
Haksızca bazıları bi yerlere gelirler ve bi halt başardıklarını zannederler.
Sen ise çok daha yukarıda olmana rağmen, aşağıda gözükürsün.
Bu yüzden yukarıdaki yerine geçip, olanları izlemek en güzeli.
Sonra kim ne yaparsa, yapsın.
Ne söylerse, söylesin.
Zaten sana danışmadan bir şey yapamayacak halde olacaklar.
Bugün görmeyenler için o gün geç olacak.
Fark eder mi?
Bizi ilgilendirmez.
Kendi yolumdayım..