Yine geçmiş bir zaman, yine yazıyoruz zamanın nasıl geçtiğini.
Zaman diye diye, bitecek sonunda.
Çok büyük bir problem onu kontrol edememek, son sürat akışına engel olamamak.
Yine nasıl geçti, neler oldu anlayamadık.
Olmuş Mayıs 24.
2016’nın yarısı bitiyor, işler pek iyi değil, sıkıntı çok.
Zaman daralmış, patlamış, zaten yetmiyor.
Gerçi hiç yetmedi.
Yetmeyecek.
Siteye içerik eklemek niye o kadar zor onu anlayamıyorum.
Şu yazıyı bile yazana kadar çok düşündüm.
Düşündüm derken şu yazdıklarımı değil tabii ki.
Yazayım mı diye düşündüm. Neyi düşünüyorsam?
Yaz işte. Zaten doğaçlama yazıyorum, ne gelirse, ne anlatmak istersem.
Pek içerik yok ortada sonuçta.
Aslında olabilir, ama çok düşünmekten, onlara sıra gelmiyor.
Düşüne, düşüne sonu getireceğiz zaten.
Çok düşünmek, geçen zaman, üretememek, sıkıntılar, sorunlar, can sıkıntısı hepsi birbirini tetikliyor.
Tek bir şeye odaklanmak lazım.
Ama biz de ne mümkün?
Hep birçok şey mevcut, hepsini birden aynı anda düşün, aynı anda kontrol etmeye çalış..
Nasıl olacak?
Zor, çok zor..
Biraz bazı şeyler yolunda gitse o bile yeter aslında.
Bakalım..
Yazdıkça, diğer yazılar geliyor aklıma, aynı şeyler.
Canım sıkılıyor.
En iyisi durmak.
Belki bu duruş, bir başlangıç olur.
Umarım…
