Şimdi ne demeli ki?
Nereden nereye.. Aslında bu şiir olayını pek bilmem ondan kaynaklı da sevmezmişsin gibi geliyor insana. Ama öyle değilmiş, böyle karşına çıkınca seviyormuşsun, iyimiş diyorsun.
Mesaj mı iletiyor sana? Gerek var mı? Evet var, biliyorum ama pekiştiriyor işte böyle. Daha da sevdiriyor.
Belki O bunu bilmeyecek şimdi, ama gören, duyanlar var işte. Bu yazıyı okuyan herhangi bir kişi şahit oluyor mesela.
Belki O da görecek, yani Sen göreceksin, benim olduğumu bilecek misin? Büyük ihtimal hayır.
Ama hissettiğin, aklına gelen kişi benim, bu yeterli zaten.
Aynı şekilde bu satırlar benden sana, ben okurken, dinlerken, aklımda olan sensin, teksin.
Ne demişsin sen?
“Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi seninle göz göze gelmek”
Öyleyse.. Hep gelelim, ayrılmasın o gözler..
“Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma”
İşte bu olursa, olacakta zaten..
Yakalım Haziranın Sonlarında..
Ben seni hep öperim…
Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım Şiiri Dinle:
Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım Şiiri
Sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.
-Senegalliler dahil değil
Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin
-Yoksa seni rahatsız mı ettim?
Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
-Freud diye bir şey yoktur.
Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
-Haydi iç de çay koyayım.